Yaşam Kaya’nın 10.Ekim.2014’te yayımlanan yazısı.
2006 yılında kurulan Bitiyatro’ yu ‘Etna-Bedendeki Kuyu’ oyunuyla ilk kez tanıma fırsatı yakalamıştım. Grubun kurucuları Laçin Ceylan ve Nihat İleri profesyonel teatral deneyimlerini öylesine güzel sahneye yansıttılar ki, sürekliliği olan anlayışla çalışmalarını bir ileri boyuta taşımayı başardılar…
2006 yılında kurulan Bitiyatro’ yu ‘Etna-Bedendeki Kuyu’ oyunuyla ilk kez tanıma fırsatı yakalamıştım. Grubun kurucuları Laçin Ceylan ve Nihat İleri profesyonel teatral deneyimlerini öylesine güzel sahneye yansıttılar ki, sürekliliği olan anlayışla çalışmalarını bir ileri boyuta taşımayı başardılar. Grup şimdilerde yeni açtıkları Bisahne’de seyircilerini selamlıyor. Son dönemde tiyatroya uygulanan baskıya sansüre inat, yeni sahneler Bitiyatro gibi cesur gruplar sayesinde toplumla buluşmasını sürdürecek. Yeter ki baskıya boyun eğmeyen algı sahnelerde varlığını sürdürsün. Bitiyatro ile ikinci tanışmam İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gösterilen ‘Yeni Kiracı’ oyunudur. Laçin Ceylan’ ın üstün yönetim algısının hissedildiği oyun hakkında detaylı kritik yazma şansını yakalamıştım. ‘Düğün – Sandık Lekesi’ adlı yeni oyun ise grupla olan üçüncü karşılaşmam. Oyunu geçtiğimiz tiyatro sezonunun son günlerinde izlemiş, kritiğini yeni sezona bırakmıştım. 22-24-31 Ekim’de seyircisiyle buluşmaya hazırlanan oyunla ilgili birkaç söz söylememin zamanı geldi.
Öncelikle oyunu genç yazar Polat Niloğlu yazmış. Kendisinin ilk yazdığı oyun olması açısından ‘Düğün – Sandık Lekesi’ ne karşı önemle yaklaşmak lazım. Soyut algı çerçevesinde bir kadın ve bir erkeğin aynı ev içinde geçen dönemsel karşılaşmalarını, psikolojik ruh hallerini, geçmişle kurdukları bağı son derece ciddi analiz eden yazar, kurgusal başarısıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Nihat İleri’ nin yönetiminde sahneye yansıyan olaylar silsilesi fevkalade ince çizgilerde geziniyor. Evin içinden çıkmak bilmeyen koku, kardeşler arasındaki duygusal bağın kilidi olurken, hatırlanamayan hatıralar içinde aile olgusundan yola çıkıp sisteme kadar uzanan eleştiriler karşımızda. İleri’ nin rejisinde dikkat ettiğim nokta, absürd tekniklerin öne çıkması. Absürd sözcüğüne bakarak sahnedeki oyunu kategorize etmem mümkün değil, ama konuya ayrıcalık katan asıl unsur bu çizgide sayılır. Bazı soyut objeler üzerinden ilerleyen ‘Düğün – Sandık Lekesi’ kendilerine karşı sorumlu olduklarını düşünen iki insanın kanlı yakınlaşmasına da değinmiş. Anlattıklarım size karışık gibi gözükebilir, fakat iki ayrı dünyada dört insanın ortak karşılaşmalarını düşünün. Bazen koku bazen yer altından gelen sesler düşsel benzeşmenin ortak anahtarı olmuş.
Defne Şener Günay, Sefa Tantoğlu, Laçin Ceylan, İskender Altın – Nihat İleri (dönüşümlü) oynadıkları oyunun hakkını veren kaliteli bir ekip olduğunu kanıtlıyor. Sahnedeki objelerin vurucu biçimde oyuncuların rol psikolojisini olumlu etkilemesi karakterlerin varlığını öne çıkaran ayrıntı. Makyajdaki ustalık, kostümün soyut konu algısına göre oluşturulması yerli yerinde. Dans ögelerinin rahatlatıcı unsur biçiminde yer alışı, Defne Şener Günay’ ın performans kalitesini öne çıkarmış. Gerilim dolu anlarda Laçin Ceylan ve İskender Altın (izlediğim gün sahnedeydi) ikilisinin göndermeleri olağanüstü! Gösteride öne çıkan genç isim Defne Şener Günay; ama ekibi bütün olarak ele aldığımız zaman birbirinden ayıramadığım şahane bir kadronun seyirciyle buluştuğunu anlıyorum.
‘Düğün – Sandık Lekesi’ genç yazar Polat Niloğlu’ nun ilerleyen zamanlarda bizlere daha güzel eserler vereceğini kanıtlıyor. Nihat İleri’ nin yerinde rejisi, kaliteli bir kadro BiSahne’de sizleri bekliyor olacak. ‘Psikolojik gerilim’ tadında, kendi toplumumuza ya da kendi yaşamınıza farklı bir pencereden uzanmak isterseniz, bu oyunu görmeniz gerekir. Sezon başında mutlaka ama mutlaka başarılı gösteriyi ajandanıza not edin.
Yaşam Kaya
Kaynak: www.tiyatronline.com/oyun-elestirisi/4913/bisahne-de-psikolojik-bir-oyun-dugun-sandık-lekesi-.html